Hekim - Güvenlik Görevlisi İlişkisi
Güvenlik görevlileriyle uluslararası sözleşmeler, yasalar ve yönetmeliklerden ödün vermeden olumlu ilişkiler kurmaya çalışılmalıdır. Muayene ve rapor düzenleme koşul ve yöntemlerinin gerekleri onlara da ikna edici olmaya çalışılarak anlatılmalıdır. Tam ve doğru bir raporun güvenlik güçlerinin zan altında kalmasını da önleyeceği ifade edilebilir. Sağlık personelinin mesleki ve yasal sorumlulukları ile yükümlülükleri hatırlatılarak tarafsızlık zorunluluğunun vurgulanması, sağlık personelinin neden olmadığı güvenlik güçleriyle karşılıklı cepheleşme görüntüsüne engel olabilir.
Burada güvenlik güçlerinin çalışma yöntemini belirleyen Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun Yakalama ile ilgili 13. maddesi;
"...Yakalanan kişilerin kaçması veya saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından kişinin sağlığına zarar vermeyecek şekilde her türlü tedbir alınabilir...",
Silah kullanma yetkisi veren 16. maddesi ve zor kullanma ile ilgili Ek Madde 6:
"Polis; yakalanması gerekli kişi veya dağıtılması gereken topluluğun direnmesi, saldırıya yeltenmesi veya saldırıda bulunması hallerinde, bu fiilleri etkisiz hale getirmek için zor kullanabilir. Zor kullanma, direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre etkisiz hale getirilecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartları gerçekleştiğinde her çeşit silah kullanma yetkilerini ifade eder. Toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir." şeklindeki maddelerden yola çıkılarak olayın yasal zor kullanma sınırları içinde değerlendirilebileceği iddia edilebilir. Türkiye'nin de taraf olarak imzasının bulunduğu Ulusalüstü İnsan Hakları Hukuku temel belgelerinde düzenlenen haklar ve özgürlükler kapsamında bakıldığında ise farklı bir boyut sergilenmektedir.
AGİK İnsan Boyutu Konferansı Moskova Toplantısı Belgesi'nde (3 Ekim 1991) kabul edilen ilgili hükümlerinden:
(21.1) Katılımcı Devletlerin; hukuku uygulayan görevlilerin kamu düzenini sağlarken, bunun gerektirdiği ölçüleri aşmaksızın,
a) Kamu yararına tasarrufta bulunmalarını,
b) Spesifik gereksinime yanıt getirmelerini ve
c) Meşru amacı izlemelerine ve bunların yanı sıra,
d) Koşullar ile orantılı/denk yöntemleri ve yolları kullanmalarını, temin edecek gerekli tüm önlemleri alırlar;
(21.2)
a)Hukukun icra edilmesine ilişkin tasarrufların yargısal denetlemeye tabi/konu olmasını,
b)Hukuku uygulayan görevlilerin bu tasarruflarından dolayı sorumlu tutulmalarını ve
c)Yukarıdaki sözverimleri ihlal eden tasarrufların mağdurlarının, iç-hukuka uygun biçimde, yeterli/adil bir tazminat alabilmelerini temin ederler.
(22) Katılımcı Devletler,
a) Hukuku uygulayan görevlilerin aşırı güç/zor kullanması yasağına ilişkin eğitimin ve bilgilerin yanı sıra,
b) İlişkili uluslararası ve ulusal Davranış Kurallarının bu tür personelin göreceği öğretime dahil edilmesini temin edecek uygun/gerekli önlemleri alırlar.
Bu kapsamda irdelendiğinde de hekim sorumluluğu, bulguları saptamak, belirlenmiş etik ve tıbbi ilkeler düzleminde raporunu düzenlemek, hastanın öyküsünde tanımlanan yöntemlerle bulguların uyumlu olup olmadığını belirtmeyi içermektedir.